Hatice Akel: 1952 yılında, çiftçilik yapan bir ailenin en küçük kızı olarak dünyaya geldim. Diğer kardeşlerim benden büyük olduğu ve evlenip kendi hayatlarını kurdukları için ailenin tek kızı gibi yetiştim. 14 yaşımda gelin oldum. 20 yaşımdan sonra iki kız, bir erkek evlat dünyaya getirdim.
Daha evlenmeden önce ara sıra ayaklarımda şişlikler oluyordu ama çok rahatsız çekmiyordum. Kızım Tülay 10-12 yaşlarındayken buralarda ''Bulgur Dökmesi'' dediğimiz bir kaşıntı hastalığına yakalandı. Çok kez doktora götürmemize rağmen sebebiyle ilgili net bir şey söylemediler.
Tülay İğci: İlkokulu bitirdikten kısa süre sonra mide bulantısı, şişlik ve kilo problemi yaşamaya başladım. Doktora başvurduk ancak net bir teşhis konulamadı. Bunun üzerine ailem beni İstanbul'a, Çapa Tıp Fakültesi'ne götürdü. Böbreklerimde bazı sorunlar olduğunu öğrendim.
Hatice Akel: Kızım Tülay'ın doktoru böbrek nakli olması gerektiğini söyleyince ben böbreğimi vermek istedim. Bunun için doktorlar benden de bazı testler istediler. Neticede benim böbreklerimde de sorun olduğu ortaya çıktı. ''Diğer çocuklarında sorun yok ama Tülay'ın rahatsızlığı senden kızına geçmiş. Genetik bir durum'' dediler. 2003 yılında teşhis konuldu ve o günden beri diyalize giriyorum.
Tülay İğci: Hepimiz için hayatımızın en zor zamanlarıydı. Doktorun beni yakından takip edebilmesi için Ankara'ya taşındık. Evimizden uzakta olmak ve bir yandan maddi açıdan mücadele etmek çok zordu.